top of page

Afrika’da nasıl gönüllü olabilirim? Orada çalışma koşulları nasıldır?

Su Savaşçısı Evrim Aykan: "Afrika benim miladım oldu"



IDEA Universal Derneği Gönüllü Saha Koordinatörü Evrim Aykan, işini tutkuyla yapan isimlerden. Öyle ki pandemi döneminde dahi Afrika’da gönüllü olarak sürdürülebilir kalkınma projeleri üzerine çalışmaya devam etmiş.


1980 yılında Artvin’de doğan Evrim Aykan’ın tüm eğitim ve çalışma hayatı İstanbul’da geçmiş, sadece bir yıl kadar Avustralya’da kalmış. 2007 yılında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden endüstri ürünleri tasarımcısı olarak mezun olmuş fakat meslek hayatına mekan ve çevre tasarımcısı olarak devam etmiş. “Evlendim, boşandım, sevdim, sevildim, ülkeyi terk ettim, geri geldim… Bazen başardım, bazen başaramadım ama acısıyla tatlısıyla yaşadığım hayatı çok sevdim” sözleriyle özetliyor hayat yolculuğunu. IDEA Universal Derneği’yle tanışması ise derneğin başkanı Hayri Dağlı’yla yollarının kesişmesiyle olmuş. Bu ilham veren gönüllülük hikayesinin geri kalanını kendisinden dinleyelim.


IDEA Universal Derneği’yle yollarınız ne zaman kesişti?


2017 senesinde ufak çaplı bir buhran geçiriyordum. Hayatın anlamını yitirdiğim bir dönemdi ve bu süreçte hayatıma biraz olsun anlam katabilmek, insanlığa ve gezegene biraz olsun faydalı olabilmek için sivil toplum kuruluşlarını araştırıyordum. Bu vesileyle internet üzerinden IDEA Universal’e ulaştım ve sosyal medya hesaplarını takip etmeye başladım. Hayri Dağlı’nın İstanbul’da düzenlediği ya da davet edildiği çeşitli konferanslara ve seminerlere katıldım. Bir yıllık takip ve araştırmadan sonra “gerçekçi, yenilikçi ve dürüst bir politika” izlediklerine ikna olup onların gönüllü ekibine katılmaya karar verdim.


“Hayri Dağlı Tanzanya’da projeler yürütüyordu ve beni ekibe birkaç aylığına kabul etmişti. Ben de bunun üzerine planlarımı Afrika üzerine yaptım. Ve o günden sonra da Afrika benim miladım oldu.”

Çalışmak istediğiniz bölgeyi nasıl seçtiniz? Afrika hep hayalinizde miydi?


Ben derneğin gönüllü ekibine katılmaya karar verdiğim sırada İstanbul’da sürdürdüğüm monoton hayattan memnun değildim. Kısa ya da uzun soluklu bir seyahate ihtiyacım vardı. Fakat seyahatimin nereden başlayacağını bilmiyordum. Güney Amerika, Hindistan ya da Afrika olmalıydı fakat bu kararı biraz kozmosa bıraktım. Hayri Dağlı eğer beni gönüllü ekibine kabul ederse, o anda o neredeyse ben de seyahatime oradan başlamalıyım diye düşündüm. Ve öğrendim ki o sırada Hayri Dağlı Tanzanya’da projeler yürütüyordu ve beni ekibe birkaç aylığına kabul etmişti. Ben de bunun üzerine planlarımı Afrika üzerine yaptım. Ve o günden sonra da Afrika benim miladım oldu.


Ne zamandan beri oradasınız ve orada neler yapıyorsunuz?


2018 yılından beri belli aralıklarla gelip gidiyorum. Özellikle Tanzanya’da çok vakit geçirdim ve orayı çok seviyorum. Tabii ki bolca seyahat ettim. Ama paraya ihtiyacım olduğunda da freelance bir tasarımcı olarak çalışmaya devam ettim. Gönüllü olarak IDEA Universal haricinde Hindistan’da da başka birçok projede görev aldım fakat Hayri ile çok güzel bir uyum yakaladık. Dünya görüşümüz, cesaretimiz ve Afrika sevdamız bizi bir arada tutmaya devam ediyor. Bu yüzden resmi olarak IDEA Universal ekibinde yaklaşık bir yıldır “Saha Koordinatörü” olarak görev yapıyorum.


Pek, orada rutin bir gününüz nasıl geçer?


Önce günün iş programını yaparım, harcamaları, faturaları kayıt altına alırım, raporları yazarım, aranacak kişileri ararım, çalıştığım tedarikçilerle görüşürüm, fiyat tekliflerini toplarım, malzeme araştırmalarını yaparım, satın almaları yaparım. Bölge halkıyla görüşmeler yaparım. İş günlerim genellikle çok yoğun geçer. Her gece mutlaka saat 9-10 gibi yatağa girer, her sabah 5-6 gibi uyanırım. Ve saat 9’da sahaya çıkar, akşam 5-6 gibi geri dönerim.



Pandemi döneminde de orada mıydınız? Orada hayat nasıldı?


Pandemi başladığında İstanbul’daydım fakat pandemi başladıktan 6 ay sonra Hayri Dağlı, Tanzanya’da bir saha görevlisine ihtiyacı olduğunu söyledi ve ben de bu görevi kabul ettim. Riskliydi ve zordu elbette bu kararı almak fakat Tanzanya ile ilgili birçok deneyimim vardı ve orayı çok seviyordum. Tanzanya hiçbir zaman sınır kapılarını kapatmadı. Pandemi ile ilgili izlediği politika tüm dünyanın tersine idi fakat her şeye rağmen pandemi süreci orada çok hafif geçti. Ve tam tersine ben kendimi orada dünyanın herhangi bir yerinde hissedebileceğimden çok daha güvende ve mutlu hissettim.


Orada en çok etkilendiğiniz duygusal anlardan birinin hikayesini bizimle paylaşır mısınız?


Daha önceki yıllarda gönüllü olduğum dönemde, Kinoni isimli bir köyü ziyaret etmiştim ve oradaki temiz su projesini oranın devlet politikaları yüzünden hayata geçirememiştik. İlk ziyaretimde Anotolia isimli yaşlı bir teyze yaşadıkları su sıkıntısı yüzünden çok sitem etmişti ve “siz de diğer politikacılar gibi gelip bize söz verip hiçbir şey yapmadan gideceksiniz değil mi” diye haykırmıştı. Ben ne dediğini öğrendiğimde onu sakinleştirmek için ona sımsıkı sarılmıştım. Ona hiçbir söz vermedim o gün ama kendime bir söz verdim; gücüm yettiğince Afrika insanı için elimden geleni yapacağım ve asla pes etmeyeceğim dedim. Bu sabrın sonucunda Anatolia ile geçen yıl tekrar kavuştuk ve sonunda onun da köyüne temiz su ulaştırabildik.


Herkes IDEA Universal’i su kuyusu açan bir dernek olarak biliyor. Ancak biz biliyoruz ki su kuyuları ve çeşmeler projelerin sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Neler söylersiniz?


Evey, Akıllı Köyler projesi; yenilenebilir enerjiyi kullanarak her eve 24 saat Dünya Sağlık Örgütü standartlarında su sağlanması, tarım bahçesi ve sulama sistemi kurulması, tohum desteği, tohum bankacılığı ve sürdürülebilir tarım eğitimleri her eve günde 15 saat enerji sağlanması gibi konuları kapsar. Projenin amacı yerel potansiyeli ortaya çıkararak açlık ve yoksulluğu azaltıp bütüncül ve kalıcı bir kalkınma yaratmak. Bu projeler için burada çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Bu sayede kendi dönüşüm süreçlerinde dışarıya ihtiyacı olmayan topluluklar yaratıyoruz.

“Şu an Gambiya’da su ve tarım projeleri yürütüyorum. Yaklaşık iki aydır buradayım. Bir yıl içinde Afrika’nın en doğusundan en batısına geçtim ve bu süreçte edindiğim deneyim paha biçilemez. Hayat izin verirse bu deneyimi aktarmak ve kalıcı bir şeylere dönüştürmek istiyorum.”

İşinizin zorlukları neler? Bu alanlarda çalışmayı düşünen gençlere tavsiyeleriniz neler olur?


Büyük sabır ve adanmışlık gerektiren bir iş yapıyorum. Güçlü bir bedene ve sağlıklı bir ruh haline sahip olmanız gerekiyor. Coğrafi koşullar çok ağır. Biyolojik olarak sıcak iklimlere ve yemek kültürlerine adapte olmanız gerekiyor. Dinlerine, dillerine, yaşam biçimlerine saygı duymanız ve toleranslı olmanız gerekiyor. Çalışma sisteminize sadık ve disiplinli olmanız gerekiyor. Çalıştığınız kurumun manifestosundan uzaklaşmamanız gerekiyor. Hesaptan, kitaptan anlayan, seyahat deneyimi olan, diğer coğrafyalara ve kültürlere meraklı olan, insanı ve doğayı seven, kollayan herkes bu işi yapabilir. Gençlere en büyük tavsiyem de yabancı bir dil öğrensinler ve mutlaka fırsat buldukça seyahat etsinler.


Ne zamana kadar oradasınız? Planlarınız neler?


Şu an Gambiya’da su ve tarım projeleri yürütüyorum. Yaklaşık iki aydır buradayım. Bir yıl içinde Afrika’nın en doğusundan en batısına geçtim ve bu süreçte edindiğim deneyim paha biçilemez. Hayat izin verirse bu deneyimi aktarmak ve kalıcı bir şeylere dönüştürmek istiyorum. Belki bir kitap yazarım, belki bir tarlaya deneyim ekerim, belki bir gencin tazecik aklına bir fikir ekerim, belki bir umut, bir örnek olurum. Bilemiyorum. Fakat Tanrım izin verirse yeni yıldan önce dönmeyi planlıyorum. Gönlümde köyüme geri dönmek ve Artvin’de bir eko-köy projesi yapmak var.



155 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page